Geri

İdeal Nefes Hızı

SOLUNUM HIZI NEDİR ?

Genellikle, dinlenme sırasında ölçülen ciğerleri havalandırma hızı, solunum hızı, ventilasyon oranı, nefes sıklığı, solunum frekansı, Rf veya kişinin bir dakika boyunca süren nefes sayısına solunum hızı denir. Tıbbi araştırmalar solunum hızı ile kronik sağlık şartlarının birlikte geliştiğini göstermektedir. Hızlanan solunum hızı ve solunum derinliğinin yitirilmesi ile ilişki kurabileceğimiz birçok rahatsızlık söz konusudur. Kanser hastaları, kistik fibroz, kalp hastalığı, astım, diyabet, KOAH ve birçok diğer koşullar ile artan solunum oranları ile ilgili bilimsel referanslar vardır.


NORMAL SOLUNUM HIZI NEDİR ?

Modern bilimin işaret ettiği normal solunum hızı yetişkinler için dinlenme anında dakikada 12 nefestir.  Eskiden yetişkinler için normal kabul edilen solunum hızı dakikada 15-20 nefes, sağlıklı kişiler için çok yüksek kabul edilmektedir.  Hasta solunum oranları, genellikle yaklaşık dakikada 20 nefes ya da daha yüksek sayıdadır.  Birçok bilimsel araştırmada kanser hastaları ile solunum oranları arasındaki bağlantıyı gösterilmiştir. HIV-AIDS, kistik fibrozis  gibi koşullarda genellikle solunum hızı  dakikada 30 sayısının üzerindedir. 

Sadece sayarak kendi solunum hızını tanımlayamazsınız. Bunu deneyimlediğiniz anda nefesinizi gözlemlemeye başlamanın zihinsel rahatlamasına bağlı olarak nefesiniz sakinleşecek, derinleşecek ve solunum hızı düşecektir. Gözlemlediğiniz sayı normal bir anınıza göre çok düşük görünecek ve gerçeği yansıtmayacaktır. Doğru sayıyı bulmanız için farkında olmadığınız bir anda başka birinin nefesinizi saymasını istemelisiniz.  Ya da duyarlı bir yaka mikrofonu ile gün içinde normal yaşamınızdaki nefes alış verişlerinizi kayıta alarak gerçek solunum hızınızı bulabilirsiniz. Siz uyurken bir başka kişiye bir dakika boyunca nefes sayısını saydırarak kendi solunum frekansınızı öğrenebilirsiniz. (Uyku sırasında solunum frekansı, uyanık dinlenme durumundaki ile aynıdır. Ancak solunum tidal volümü veya solunum kapasitesi farklı olabilir.)


YÜKSELEN SOLUNUM ORANLARININ ETKİLERİ NELERDİR ?

Daha yavaş ve daha kolay nefes (alt solunum oranları ile) hücreye taşınan oksijen miktarı artar. Dolayısı ile solunum üzerindeki yük kalkınca hücre oksijenasyonu yükselir.

Yeni doğan bebekler, küçük bebekler ve çocuklar için normal solunum hızı

 

Çocuk grupları

Yaşları

Normal solunum oranları

Yenidoğanlar ve bebekler

En fazla 6 aylık için

30-60 solunum / dk

Bebekler

6 ila 12 aylık

24-30 solunum / dk

Bebekler ve çocuklar

1 ile 5 yaşında

20-30 solunum / dk

Çocuklar

6 ila 12 yaşındaki

12-20 solunum / dk

 Fizyolojik açıdan bakıldığında, her nefes verme sonrasında zaman tutarak vücuda oksijen testi yapılabilir. Sabah uyandığında dakikada 20 sayı üstünde solunum varsa, sağlık sorunları olması muhtemeldir.

Solunum hızı beyin ve tüm vücudun maksimum oksijen düzeyinin karşılanması için dinlenme halinde aotomatik veya bilinç dışı gerçekleştirilen dakikada en az 3-4 nefese karşılık gelir. Ideal nefes 3 dakika ortalamasında alınan dakika da 6 nefes olmalıdır.


AKCİĞERLER VE ÇALIŞMA DÜZENİ

Göğüs kafesi ve akciğerler esnek yapılardır. Normalde göğüs kafesiyle akciğerler arasında ince bir sıvı tabakasından başka bir şey yoktur. Akciğerler göğüs kafesi içinde kolayca kayar, fakat göğüs kafesinden ayırmaya çalışıldığında aralarında sıvı olan yapışık iki cam gibi kolay ayrılamazlar. Göğüs kafesiyle akciğerler arasında akciğer zarının içinde subatmosferik bir basınç vardır. Sakin solunum sırasında akciğer tabanındaki akciğer zarı basıncı düştüğünde akciğer daha genişler, hava yolları içindeki basınç negatif olduğu için hava akciğerlere dolar. Soluk alma bittiğinde akciğerlerin kapanma eğilimi göğüs kafesini soluk verme durumuna geri çekmeye bağlarken bu anda akciğerlerin ve göğüs kafesinin kapanma basınçları birbirleriyle dengelenmek isteğine bağlı olarak hava yollarındaki basınç hafif arttığında hava akciğerlerden çıkar.



AKCİĞERLER İKİ ŞEKİLDE GENİŞLEYİP DARALIRLAR

1. Diyaframın aşağı yukarı hareketi ile,
2. Kaburga arası kasların açılıp kapanma hareketi ile

1- Diyaframın göğüs boşluğunu dikey eksende uzatıp kısaltmak üzere aşağı yukarı hareketi, dinlenme anında yapılan hava alışverişinin %75’ini gerçekleştirir. Diyaframın aşağı yukarı hareket mesafesi 2 cm ile 10 cm arasındadır. Hava alma sırasında diyafram akciğerlerin alt yüzünü aşağı doğru çeker. Hava verme sırasında diyafram gevşer, akciğerlerin esneklikleri nedeniyle ve aşağıya baskılanan karın içi organların tekrar eski yerlerine dönme isteği sebebiyle, yukarı çıkarak eski yerine ve durumuna döner. Derin solunum sırasında bu basınç yeterli olmaz, karın kaslarının karşı hareketi ile abdominal yapılar diyaframı yukarı doğru iter ve hızlı bir hava boşalımı sağlanır.

2. Göğüs boşluğunun ön ve arka çapının büyültüp küçültmek üzere kaburgaların yukarı ve aşağı hareketi. İstirahat halinde kaburgaların hareketi aşağı doğru olduğundan, iman kemiği geride omurgaya doğru çekilmiş gibidir. Göğüs kafesi yükseldiği zaman kaburgalar düzleşir ve iman kemiği omurgadan uzaklaşarak göğüs boşluğunun ön arka çapını artırır. Maksimum hava girişinde bu genişleme %20'yi bulur. Bu nedenle göğüs kafesini yükselten kaslar nefes almamızı, göğüs kafesimizi aşağı çeken kaslar ise nefes vermemizi sağlarlar.

a) Göğüs kafesini kaldıran kaslar:

M.Sternokleidomastoideus: İman kemiğini yukarı kaldırır.
M.Serratus anterior: Kaburgaların birçoğunu yukarı kaldırır.
Mm. Skaleni: İlk iki kaburgayı yukarı kaldırır.
Mm. İnterkostales eksterni: Tüm kaburgaları yukarı kaldırır.

b) Göğüs kafesini indiren kaslar (ekspiratör)

M.Rectus abdominalis: Alt kaburgaları kuvvetle aşağı doğru çektiği gibi, öteki karın kasları ile birlikte karın içi organlarını yukarı doğru iterek diyaframa basınç yapar.
Mm. İnterkostales interni: Kaburgaları aşağı çeker. Bu kasların yanı sıra soluk alıp vermede nefes borusu etkindir.

Ağız boşluğunun merkezden uzaklaştırıcı kasları soluk almanın başlangıcın da kasılır ve ses tellerini birbirinden uzaklaştırarak nefes borusunu açar. Genel olarak, bronş duvarındaki düz kasların varlığı alınan havanın akciğerin her kısmında homojen bir dağılım sağlar. Akciğere girecek yabancı cisimlere karışı hem nefes borusu kasları hem de bronş kasları kontra ataklarla engel olmaya çalışırlar.

Solunumu Sağlayan Basınçlar

1. Hava keselerinin esneme basıncı: Normalde bu basınç atmosfer basıncına göre negatiftir. (-1mmHg) Bu negatif etki havanın solunum yollarından içeriye girmesini sağlar. Havanın dışarı çıkarılması sırasında ise intraalveoler basınç +1 mmHg'ya yükselerek havanın solunum yollarından dışarıya itilmesine neden olur.

2. Akciğerlerin Büzülme Eğilimi: Akciğerlerin sürekli büzülme eğilimleri sıkışmayı ve göğüs çeperinden uzaklaşmayı sağlar. Akciğerlerin toplam büzülme eğilimi, göğüs içi boşlukta akciğerlerin büzülmesini önleyen negatif basıncın değeri ile ölçülür.

3. Sürfaktan: Sürfaktan sıvısı kendisi bir basınç değeri taşımasa da hava keseciklerinin yüzeyini kaygan hale getirerek solunumda basınç etkisi kadar önemli bir rol oynar.

Bize Yazın
Bize YazınX



Talep Gönder